top of page

BİR DÖRTAYAKLININ ARDINDAKİ YAŞANMIŞLIK HİKAYESİ (Niki)

Güncelleme tarihi: 8 Tem 2023

YAZAN: Mehmet ASAL

https://youtu.be/tIU1eIn01i8

Onu halen ikamet ettiğimiz Kent Optimum Sitesi inşaatı henüz başlamışken, proje ve satış ofisini ilk ziyaretimizde tanıdık.


Dört ayaklı ama birbirine hiç benzemeyen biri tasmalı iki şirin köpek bize bakıyordu. Biri kirli beyaz ve irice, diğeri kızıla yakın sarı kahverengi renklerdeydi. Her ikisi de sokak köpeği idi.


İri olan Paşa hemen yanımıza sokulup bizi koklayıp, yiyecek bir şeyler bekler, kendini sevdirirken o kenarda çekimser duruyordu.


Ofis çalışanlar Seçkin ve Serkan Beye adlarını sorduk. İrice olanın adı Paşa idi, nazenin olanın ise… biraz tereddüt ettikten sonra cevap geldi. “Sarıkız, ama her türlü çağırıyoruz” dediler.


Belki de net bir ismi olmadığı için ya da Paşa tasmalı olduğu halde kendisine bir tasma takılmamış olmasının verdiği hüzünle biraz kırılmış gibi mahzun ama son derece zeki ve dikkatli, insan gibi bakıyordu. Yanıma çağırdım, önce tereddüt etti, ardından bir manken edası ve yürüyüşü ile ağır ağır yaklaştı. Başını sonra da sırtını okşadım. Uzaklaştı.


Nedense o anda hem ben hem de daha sonra fikrini aldığım eşimin bu hayvana birden kanımız kaynamıştı.


O sırada henüz bir apartmanda ve kirada olduğumuz için fazla bir şey yapabilmemiz ya da bu şirin, sokakta yaşayan hayvanı sahiplenebilmem mümkün değildi.


NİKİ ÇOK SEVDİĞİ KARDA KEYİF YAPIYOR

Yıl 2011 idi. Yaşını sordum. 2 sene önce doğduğunu öğrendim. Kulağında kısırlaştırıldığını gösteren bir marka taşıyordu. Çok zeki ve anlayışlı, alıngan, tuvaletini yaparken kimseye görünmeyen, yiyecek verilmedikçe yemeyen, yemek için etrafındakilerin gitmesini bekleyen değişik bir hayvan olduğunu söylediler.


“Elbette bu kadar olamaz, hele hele sokak hayvanı için mümkün değil” diye geçirdim içimden.


Projesini inceleyip ayrıldık. 2-3 hafta araştırıp düşündükten sonra, Kent Optimum Sitesinden bir konut satın almaya karar verdik. Planlamaya göre evler 2013 yılında teslim edilecekti.


Zaman zaman siteye, inşaatın ilerleyişini görmeye geldik. Gözümüz hep Sarıkızı arar olmuştu. Orada doyurup beslediklerini bilmemize rağmen her gelişimizde Sarıkız’a da bir şeyler getiriyorduk. Göremediğimizde de hemen soruyorduk. Nerede?


2014 yılında inşaat bir yıl gecikme ile tamamlandı. Ağustos ayında siteye, bahçe katlı dubleks evimize taşındık. Sarıkız hemen her gün uğruyor biz de ona yemek ve su veriyorduk.

Evimizde de bir de bembeyaz kedimiz, Köpük’ümüz yaşıyordu. 12 yaşına gelmiş bir Van kedisi. Biraz kıskanç, biraz kibirli, uzun tüylü bal köpüğü gözlü, güzel bir kız.


Aradan birkaç gün geçmişti. Sarıkız o sabah gelmemişti. Merak ettik. Ertesi gün de gelmeyince Site Müdürümüz Seçkin Beye “Sarıkız’ı görüp görmediğini” sorduk. “Siteye 2 yeni sokak köpeği dadanmıştı, sakinlerimiz şikâyet edince bizde hepsini toplayıp Kısırkaya’daki Hayvan Barınağına bıraktık”, dedi.


Çok üzülmüştüm ama fazla da bir şey diyemedim. Çünkü sitede sahipsiz hayvan bulundurulmasına izin verilmiyordu. Evimizdeki Van cinsi kedinin, bir köpek ile geçinebilmesi zaten mümkün de değildi.


Aradan 2 gün geçmişti. Sabah uyandığımda bir de ne göreyim, Sarıkız bizim bahçenin dışında, gözünü bahçe kapısına dikmiş bekliyor. Çok şaşırmıştık. Site Müdürünü aradım. Barınaktan kaçıp, 8-10 km kadar yol kat edip siteye geri gelmişti.


Dedim ki “Lütfen artık bu köpeği bir yere göndermeyelim. Ben bakacağım. Soran olursa da bu Mehmet Bey’in köpeği dersiniz”.


Sarıkız’a karakterli ve kalıcı bir isim bulmamız gerekiyordu. ENKA Okullarında görev yaparken Niki adlı dişi bir koruma köpeğimiz vardı. Sarıkız’a bu adı takmayı uygun gördük. Adı artık “Niki” olmuştu.


NİKİ YENİ TASMASI İLE GURURLA BAKARKEN

Ertesi gün Zekeriyaköy’e giderek Niki’ye kırmızı renkli bir tasma aldık. Takılmasına biraz şaşırsa da fazla bir tepki vermedi. Bu hoşuna gitmiş, kalıcı olarak sahiplenildiğini anlamış gibiydi.


Kendisine bir de yuva yapmalıydık. Kapalı Garaja, konutumuza tahsisli araç park yerine büyükçe eski bir şilte koyduk. Şilteyi de evdeki bir battaniye ile kapladık. Yanına büyükçe bir su kabı ve yemek kabı koyduk. Yeri hazırdı artık. Ancak alışabilecek miydi?


O gece birlikte şilteye yattık. Ben 10-15 dakika sonra onu yalnız bırakıp eve geçtim. Niki orada kalmış ve orasının kendi yatağı olduğunu anlamıştı. Çok da kolay olmuştu.

Artık boynunda tasması ve garajda yatacak bir yeri vardı. Tek sıkıntımız tuvalet ihtiyacını nasıl karşılayacağı, ortalığa pisleyip pislemeyeceği idi.


NİKİ ORTANCALARIN ALTINI ÇOK SEVERDİ

Nereye gitsek bizi takip ediyordu. Sitemiz kapısından çıkınca 100 metre kadar sonra bir dere vardı. Oraya götürdüm. Bekledim. Bir müddet durup boş gözlerle bana baktıktan sonra tuvaletini oraya yaptı. Başını okşayıp aferin kızım dedim. Yanımdaki ödül mamadan verdim.

Bu onu ilk ve son tuvalete götürüşüm oldu. Takip eden 8 sene zarfında yaz-kış ne zaman tuvaleti gelse o dere kenarına kadar giderek yapıyor ve tekrar geri dönüyordu.


TANIDIĞI KEDİLERLE HİÇBİR SORUNU YOKTU

Zekâsı ve kendisinden ne istendiğini anlıyor olması inanılmaz derecede şaşırtıcı idi.

Sevip okşadığımız kedilere hiçbir şey yapmamasına rağmen tanımadığı kedileri kovalamayı seviyordu. Ona “Niki hayır! Bu bizim aileden” diyerek bir defa okşadığımız kediye bir daha saldırmıyordu.


Bu anlattığım ve bundan sonra anlatacaklarım gerçek dışı gibi ve abartılı görünse de gerçekten böyleydi. Hatta belki o bu anlatılanlardan daha da zeki bir canlı idi.


Ailemizden biri yürüyerek ana caddeye gitse yolun sonuna kadar takip ederdi. Ana Caddede ezilmesin diyerek durdurup 1-2 defa geri döndürdükten sonra artık caddeye çıkılmayacağını da öğrenmişti, orada bir müddet bekleyip geri dönüyordu. Sitenin Sosyal tesisine gidersek tesis kapısına kadar gelir, içeri girmeye teşebbüs etmeden kapıda çıkıncaya kadar bizi beklerdi. Çıkışımız uzun sürerse kendiliğinden eve doğru giderdi.


Evin içine girmeye hiç teşebbüs etmedi. Oranın kedimiz Köpük'ün yeri olduğunu biliyordu. Evde tek bir gece konakladı. Onu da anlatmalıyım:

O gece hava çok yağışlı ve gök gürültülü idi. Bir büyük gürlemenin ardından önce elektrikler kesildi. Ardından veranda camında bir gürültü duyduk. Cama ne oluyor diye yaklaştığımızda Niki’yi yüzünü cama dayamış, gözleri büyümüş ve korku içinde gördük. Bahçenin 1,20 metre yüksekliğindeki sürgülü demir kapısı kapalıydı. Niki kapının üzerinden atlamıştı. Hemen bahçeye açılan, yüzünü dayadığı cam kapıyı açtım. İçeri girmekte hala tereddüt ediyordu. “Gel güzel kızım” deyip kollarımı açtığımda sevinçle atladı. Üzerim sırılsıklam olmuştu. Onu kuruladım ve sevdim. O gece sabaha kadar, ilk ve son defa, evin bahçeye açılan kapısı içinde üçümüz bir arada uyuduk. Niki, ben ve kedimiz Köpük.


O günden sonra Niki istediği zaman rahatça girip çıkabilsin diye bahçe demir kapısını hiç kapamadık, hep açık kaldı. Ta ki düne kadar.


AYAKLARINI GENELDE HEP ÇAPRAZ TUTARDI

Niki oldukça vakur, kolayca şımarmayan, sakin tabiatlı, tüm çocukları seven, onlar kuyruğunu ya da kulaklarını çekse bile sineye çeken ne havlayan ne de diş gösteren değişik bir köpekti.


Dedeler ve nineler torunlarını hiç çekinmeden ve korkmadan Niki’nin yanına getirirler, onu beslerler ve okşarlardı. Birçok insanın hayvan korkusunu yenmesine yardımcı oldu Niki.

Misafir geldiğinde bahçe kapısına gelip sizinle onları karşılar, ayrılırlarken de araçlarının yanına kadar giderek adeta yolcu ederdi.


Bahçe koltuk takımları üzerine çıkmaya ve yatmaya hiç teşebbüs etmemişti, ta ki biz artık kedileri indirmekten bıkarak, koltuklar üzerinde yatmalarına müsaade edinceye kadar.

Bir sabah kalktığımızda bir de ne görelim? Niki diğer kedileri kovmuş ve kendi Üç lü bahçe kanapesinin üzerine bir güzel kurulmuştu. O sabah onu okşamak yerine biraz da sert bir ifade ile “Kızım, burası sizler için değil in bakayım” diyerek onu hafifçe aşağı çektim. Bu ilk ve son kanepe de yatışıydı. Bir daha koltukların üzerine hiç çıkmadı.


KANEPE DE BEN DE YATARIM. NE VAR BUNDA?

En sevdiği yemek iri balık kafalarıydı. Palamut mevsiminin geldiği sonbahar aylarında keyfine diyecek yoktu. Aslında çok da mama ayırmaz, kendisine verilen kemik miktarı çok olduğunda onları alıp bahçedeki ortancaların arkalarındaki toprak alana gömerdi. Bazı komşular kelle paça yediklerinde artıklarını onunla paylaşırlar, bayıla bayıla bunları yerdi.

Niki uyku ve dinlenmek için garajı kullansa da bahçe kapısını o gök gürültülü geceden sonra onun istediğnde gelip gidebilmesi için 24 saat hep açık tuttuk.


Yılda 2 defa tüy dökerdi. Tüyleri rahatsızlık veriyor şeklinde bir kere laf edildikten sonra özellikle tüy dökme mevsiminde garajı ayda 2 defa baştan aşağı süpürmeye başlamıştık. Ben süpürürken o da benimle gezer, ilginç sesler çıkartarak “adeta tüy döktüğü için özür dilerdi.”

İlk kışı garajda yerdeki minderde geçirdikten sonra kızım Arsal kapalı garajda da olsa bir kulübesi olsun istemiş ve harçlıklarından ayırdığı parayla ona büyük ve oldukça güzel, ahşap bir kulübe satın almıştı.

NİKİ YENİ KULÜBESİNDE KEYİF İÇİNDE

Garajın içine, minder yerine o kulübeyi koyduk. Artık bir de evi vardı ve çok mutluydu. Kapısında ismi de yazıyordu ve fotoğrafı vardı. Garaj dışarıda dolaşmadığı her zaman bu kulübeye girer, ön ayaklarını çapraz yapar ve girip çıkan araçları izlerdi.


NİKİ GÜNEŞTE D VİTAMİNİ DEPOLUYOR

Niki’nin önemli özelliklerinden birisi de sanki saat tutar gibi güneşe bir çıkıp bir gölgeye geçmesi idi. Biz insanların D vitamini depolaması için tavsiye edilen ama bir türlü başaramadığımız güneşlenme disiplinini doğal olarak uyguluyor gibiydi.

Kar yağışına bayılırdı. 2016 kışında ilk karı gördüğünde karlar içinde yuvarlanıp saatlerce oynamıştı.


En çok karın kısmının okşanmasından hoşlanırdı. Çimlere sırt üstü yatar ve saatlerce okşasanız hiç istifini bozmazdı.


DİĞER KÖPEKLERLE OYNARKEN

Bizimle yaşadığı 11 yıl süre içerisinde tek bir defa hastalanmadı, veterinere götürülmedi. Üzerinde kene gördüğümüzde verdiğimiz “dış parazit hapı” dışında hiç ilaç almadı. Ara sıra kızımızın onun için yurtdışından gönderdiği takviye ve ödül mamalarından yedi.


Diğer köpeklerle kolayca anlaşır ve onlara uyum sağlardı. İşin en ilginci ise tanıdığı ve bildiği kedilerle burun buruna yaşamaktan çekinmezdi. Bu arada kedi mamalarına bayıldığını da söylemeden geçemeyeceğim. Kavga eden kedilerin sesinden çok rahatsız olur, ne zaman iki kedi kavga etse hızla ve havlayarak üzerlerine koşar, onları ayırmaya çalışırdı. Bunu çoğunlukla başarır, başaramazsa da fazla üstelemeden geri çekilirdi.


Sitedeki diğer köpekler tasma ile gezdirilip sahiplerinin yanında dolaşırlarken, acaba Niki onları kıskanıyor mudur? Düşüncesi ile bir köpek gezdirme tasması aldık. Amacımız tasmasına takıp kontrollü bir şekilde ara sıra yanımızda gezdirmekti. O da ne; daha tasmanın ipi takılır takılmaz adeta çılgına döndü. Zıplamaya deli gibi sağa sola koşmaya başladı. Bir tasmaya bağlı dolaşmak onu çok germişti. Bu da ilk ve son denememiz oldu.


EN YAKIN ARKADAŞI TARÇIN İLE BİRLİKTE

Niki son iki yılında evimizin arkasındaki bahçe katını kiralayan Tuğçe Hanım ile çok iyi bir dostluk kurdu. Özellikle bizim uzun süreli tatil ayrılışlarımızda Tuğçe Hanım ona ikinci bir yuva ve dost olmuştu. Kendi köpeği Tarçın’a davrandığı gibi Niki’ye de büyük ihtimam gösteriyordu. Zaten önceki gece de onun bahçe kenarında ve kucağında, geçirdiği kalp krizi sonucu son nefesini verdi.


Takvimler 15 Haziran 2022, Saatler 21:58’i gösterirken.


Bir sokak köpeği için 13 sene iyi bir ömür süresi olsa da ona doyamadık. Hayatımıza 11 sene süreyle ciddi dokunuşlar yapmış bu dört ayaklı zeki ve sevimli canlı, bize çok şey öğretmişti.




NİKİ YENİ VE EBEDİ İSTİRAHAT YERİNDE

Bugün Tuğçe Hanım ile onu sitemize oldukça yakın bir orman alanında toprağa verdik. Bir hafta önce hayatını kaybeden arkadaşı Tarçın'ın yanına defnettik.


Her hayvan sahibi için çok özel ve değerlidir. Bundan eminim. Ama sizleri temin ederim ki Niki olağanüstü özel ve IQ’su oldukça yüksek bir dosttu. Zaten teslim edildiği barınaktan kaçarak, kilometrelerce yol katedip siteye geri gelmesi, bir bakıma kendi kaderini de tayin ettiğinin bir işareti değil miydi?


Huzur içinde uyu güzel Niki. Seni her zaman arayacak ve çok özleyeceğiz.


Bu yazı; birbirine hakaret etmek için "Köpek" diyerek sözde karşısındakini aşağıladığını zannedenlere ithaf olunur.

SEVGİLİ NİKİ;

SENİN İÇİN HEP AÇIK BIRAKTIĞIM BAHÇE KAPIMI DÜN ARTIK KAPATTIM...








Son Yazılar

Hepsini Gör

1 Comment


Blnt Çnr
Blnt Çnr
Jul 15, 2022

Niki çoğu insandan iyi bir karaktere sahip imiş ❤️

Like

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

bottom of page