top of page

MÜLTECİ KRİZİ VE KAÇAK GÖÇMEN SORUNUNA HUKUKİ, İNSANİ VE ULUSLARARASI BAKIŞ


YAZAN: Mehmet ASAL


Bu konuya girerken ilk önce anlaşılması gereken “Mülteci“ ve “Kaçak Göçmen” in ne olduğu? Sorularını cevaplamak olmalıdır.


MÜLTECİ İLE KAÇAK GÖÇMEN FARKLI MIDIR? FARKI NEDİR? İKİSİNE KARŞI DA KARAR VERİRKEN NASIL VE NEDEN FARKLI TEPKİLER VERİLEBİLİR VE VERİLMELİDİR?

Mülteci krizi ile kaçak göçmenlik farklı kavramlardır, ancak genellikle birbirine karıştırılabilirler. İşte bu iki kavram arasındaki farkları ve farklı tepkilerin nasıl ve neden verilebileceğini açıklamaya çalışayım:


Mülteci Krizi: Mülteci krizi, genellikle belirli bir coğrafi bölgede veya ülkede yaşanan çatışma, savaş, zulüm, insan hakları ihlalleri veya doğal afet gibi nedenlerden dolayı insanların ülkelerini terk ederek başka ülkelere sığınmak zorunda kaldığı durumları ifade eder. Mülteciler, kendi ülkelerinde güvenlik veya insan hakları ihlalleri nedeniyle tehlikede oldukları için başka bir ülkeye koruma ve sığınma ararlar. Mülteciler uluslararası hukuk tarafından tanınan haklara sahiptirler ve ev sahibi ülkeler tarafından uluslararası koruma altına alınmaları beklenir.


Kaçak Göçmenlik: Kaçak göçmenlik, genellikle yasa dışı yollarla sınırları geçerek veya göç yolları üzerinden başka bir ülkeye giren insanları ifade eder. Kaçak göçmenler, genellikle ekonomik nedenlerle, iş arayışı veya daha iyi yaşam koşulları arayışı gibi sebeplerle ülkelerini terk ederler. Kaçak göçmenlerin ülkelerini terk etme nedenleri mültecilerle aynı olmayabilir ve genellikle uluslararası koruma altında değillerdir.


Farklı Tepkiler ve Nedenleri:

1. Hukuki Durum: Mülteciler uluslararası hukuk tarafından tanınan haklara sahiptir ve ev sahibi ülkeler tarafından korunmalıdır. Bu nedenle, mültecilere genellikle insani yardım, barınma ve eğitim gibi destekler sunulur. Kaçak göçmenler ise yasa dışı yollarla ülkeye girdikleri için hukuki olarak daha karmaşık bir durum yaratır ve ülkeler genellikle onları sınır dışı etme hakkına sahiptir.


2. Toplumsal ve Ekonomik Etkiler: Kaçak göçmenlik genellikle ekonomik sebeplerle gerçekleştiği için, ev sahibi ülkelerde yerli nüfusla rekabet ve ekonomik baskılara yol açabilir. Mülteci krizleri ise genellikle daha büyük insani krizlerle bağlantılı olduğu için, uluslararası toplum tarafından daha fazla empati ve yardım talebiyle karşılaşabilir.


3. Kamu Güvenliği Endişeleri: Kaçak göçmenlerin yasa dışı yollarla gelmesi, bazen kamu güvenliği endişelerini artırabilir. Bu nedenle, ev sahibi ülkeler bu konuda daha katı güvenlik önlemleri alabilir. Mülteci krizlerinde ise ev sahibi ülkeler genellikle mültecilere koruma sağlama ve insan haklarına saygı gösterme sorumluluğunu üstlenir.


4. Uluslararası İlişkiler: Mülteci krizleri genellikle uluslararası ilişkileri etkiler ve uluslararası toplumun ortak çözüm arayışını teşvik eder. Kaçak göçmenlik daha yerel veya bölgesel bir sorun olarak algılanabilir.


Yukarıdaki 4 maddede de açıklandığı üzere tepkilerin farklı olmasının nedeni, mülteci krizi ve kaçak göçmenlik durumlarının farklı nedenlerden kaynaklanması, hukuki statülerinin de farklı olması ve ev sahibi ülkelerin politika ve güvenlik kaygılarından kaynaklanabilir. Her iki durumda da insan haklarına saygı gösterme ve insanların temel ihtiyaçlarını karşılama önemlidir, ancak farklı hukuki ve insani yaklaşımlar gerekebilir.

Türkiye’de her iki konuda da halk isyan noktasına gelmiş durumdadır. Ben de bu konuda ve özellikle Mülteciler hakkında empati yaparak onları anlamamız gerektiği görüşündeyim. Bilindiği gibi, empati yapmak, insanların farklı deneyimleri ve zorlukları anlamalarına yardımcı olmak için önemli bir adımdır. Mülteci krizi gibi hassas ve karmaşık bir konuda empati yapabilmek için aşağıdaki noktaları düşünmemiz gerekir:


· Bilgi Edinme ve Araştırma: Mülteci krizini daha iyi anlamak için güvenilir kaynaklardan bilgi edinmemiz gerekir. Bu krizin nedenleri, etkileri ve mültecilerin deneyimleri hakkında bilgi sahibi olmak empati kurmamızı kolaylaştırabilir.


· Bireylerin Hikayelerini Dinleme: Mültecilerin bireysel hikayelerini dinlemek, onların deneyimlerine daha yakından temas etmemizi sağlayabilir. Bu hikayeler, insanların zorlukları, dayanıklılıkları ve umutları hakkında farkındalık yaratmada yardımcı olabilir. Bu hikayeleri doğrudan dinleyebileceğimiz gibi görsel ve yazılı medya yoluyla da takip edebiliriz.


· Farklı Perspektifleri Düşünme: Mülteci krizinin karmaşıklığı ve çok yönlülüğü göz önüne alındığında, farklı perspektifleri düşünmek gerekir. Krizin farklı yönlerini anlamaya çalışmak, bizlerin daha geniş bir görüş açısı kazanmamızı sağlayabilir.


· Empati Egzersizleri: Empatiyi geliştirmek için empati egzersizleri yapmamız gerekir. Bir kişinin mülteci olarak yaşadığı zorlukları hayal etmek ve bu deneyimi nasıl hissedeceklerini düşünmemiz gerekir.


· İnsan Hakları ve Temel İnsanlık Değerleri: Mülteci krizi, insan hakları ve temel insanlık değerleri ile yakından ilişkilidir. Bu değerleri hatırlamalı ve mültecilerin bu haklara sahip olduklarını anlamalıyız.


· Empati ve Yardımlaşmanın Önemi: Empati kurarak, mültecilerin yaşadığı zorluklarla daha iyi başa çıkmalarına yardımcı olabiliriz.


· Toplumsal Eşitsizlik ve Adalet: Mülteci krizi, toplumsal eşitsizlik ve adalet konularıyla da ilişkilidir. Empati kurarak, bu eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri daha iyi anlayabilir ve çözüm yolları arayabiliriz.


· Birlikte Çalışma ve Çözüm Odaklılık: Empati kurmak, toplulukların mülteci krizine yönelik daha etkili çözümler aramalarına yardımcı olabilir. Birlikte çalışma ve çözüm odaklılık vurgusu, bizlerin empatiyle hareket etmemizi teşvik edebilir.


· Medya ve Stereotipler: Medyanın mülteciler hakkındaki stereotipleri nasıl şekillendirebileceğini anlamalıyız. Empati yaparken, medyanın etkisini göz önünde bulundurmak oldukça önemlidir.


· Kendi Deneyimleriyle İlişkilendirme: Empati kurmaya çalışırken, kendi yaşadığımızı deneyimlerle mülteci krizini ilişkilendirmeye çalışırsak daha derin bir bağ kurabilir ve onları daha iyi anlayabiliriz.


Empati, insanların farklı perspektifleri anlamalarına ve daha insan odaklı bir toplum oluşturmalarına yardımcı olabilir. Bu konuda açık iletişim ve anlayışlı bir yaklaşım, mülteci krizine karşı daha duyarlı ve etkili bir tutum benimsememize yardımcı olabilir. Şunu da unutmayalım ki hiç kimse durduk yerde mülteci olmaz, olmak istemez. Bu konuda mültecileri suçlayacağımız yerde acaba bizler de hatalar yaptık ve onları devlet ve millet olarak doğru yönlendiremedik mi diye derin derin düşünmeliyiz.


TÜRKİYE’NİN SON YILLARDA YAŞADIĞI ÇOK CİDDİ MÜLTECİ KRİZİ, NE HATALAR YAPILDI Kİ OLDU. TÜRKİYE BAŞINDAN İTİBAREN NE YAPMALIYDI.


Türkiye, son yıllarda ciddi bir mülteci kriziyle karşı karşıya kalmıştır, özellikle Suriye'deki iç savaşın etkisiyle milyonlarca Suriyeli mülteci ülkeye sığınmıştır. Bu süreçte bazı hatalar yapılmış olabilir ve muhtemelen yapılmıştır da. Başından itibaren farklı yaklaşımlar benimsenmiş olsaydı, krizin etkileri daha iyi yönetilebilirdi. Ancak unutulmamalıdır ki bu tür krizler karmaşık ve çok boyutlu olduğu için ideal bir çözüm bulunması her zaman mümkün olmayabilir. Çok zor da olabilir. Türkiye’nin yaşadığı mülteci krizinde bazı potansiyel hatalar ve alternatif yaklaşımlar:


1. Geç Reaksiyon: Türkiye, Suriye'deki iç savaşın başlamasıyla birlikte hızla büyüyen mülteci akınına daha hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verme konusunda daha erken hareket edebilirdi. Bu, mültecilere daha iyi bir yerleşim ve yardım sağlayarak, krizin boyutlarını daha başlangıçta kontrol altında tutma fırsatını sunabilirdi.


2. Yeterli Uluslararası Destek: Türkiye'nin mülteci kriziyle başa çıkması için uluslararası toplumdan yeterli destek alamamış olması da bir hata olarak görülebilir. Daha erken aşamada uluslararası kuruluşlarla ve ülkelerle iş birliği sağlayarak, mülteci krizi yönetiminde daha etkili bir strateji oluşturulabilirdi.


3. Entegrasyon ve İstihdam Fırsatları: Mültecilerin uzun vadeli entegrasyonu ve topluma uyum sağlamaları için daha fazla destek ve istihdam fırsatları sağlanabilirdi. Bu, mültecilerin kendi geçimlerini sağlamalarına yardımcı olurken, ekonomik yükün daha dengeli bir şekilde dağıtılmasını sağlayabilirdi.


4. Kampların İyileştirilmesi: Mülteci kamplarının koşullarının daha iyi hale getirilmesi ve insan haklarına uygun yaşam alanları oluşturulması gerekiyordu. Daha iyi sağlık hizmetleri, eğitim imkanları ve temel ihtiyaçların karşılanması, mültecilerin yaşam kalitesini artırabilir ve insan onurunu koruyabilirdi.


5. Uzun Vadeli Planlama: Türkiye, mülteci krizine uzun vadeli bir perspektifle yaklaşarak, sürdürülebilir bir çözüm stratejisi oluşturmalıydı. Bu, mültecilerin kendi ülkelerine dönme veya yeni bir hayat kurma seçeneklerini daha iyi değerlendirmeyi içerebilirdi.


6. Diplomatik Çözüm Çabaları: Türkiye, Suriye'deki iç savaşın çözümü için daha aktif diplomasi çabaları gösterebilirdi. Çatışmanın sona erdirilmesine yönelik daha güçlü bir çaba, mülteci krizinin temel nedenlerine yönelik bir çözüm sunabilirdi.


Bu noktalara ek olarak, mülteci krizlerinin çok karmaşık ve hızla değişen dinamiklere sahip olduğunu unutmamak önemlidir. Alternatif yaklaşımların etkili olup olmayacağı, bir dizi faktöre bağlı olarak değişebilir. Krizlerle başa çıkmak için ulusal ve uluslararası düzeyde iş birliği, empati, uzun vadeli planlama ve insan haklarına saygı gibi değerleri önemsemek her zaman kritik bir öneme sahiptir.

Biliyoruz ki Türkiye'ye özellikle güneydoğu sınırından çok sayıda Suriyeli ve Afgan mülteci halen ülkemize girmekte. Halk oldukça tedirgin. Bu mültecilerden ve özellikle de kaçak göçmenlerden kurtulmak ama bunu yaparken de dünyadan tepki almamak için Dış işleri ve Devlet olarak neler yapabiliriz?


§ İnsani Yardım ve Temel İhtiyaçların Karşılanması: Mültecilere insani yardım sağlamak ve temel ihtiyaçlarını karşılamak önemlidir. Bu, uluslararası toplumda olumlu bir imaj yaratmanıza yardımcı olabilir. Mültecilerin barınma, gıda, su, sağlık hizmetleri ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarına dikkat edilmelidir.


§ Uluslararası İş birliği: Mülteci krizleri genellikle sadece bir ülkenin sorunu değildir. Uluslararası toplumla iş birliği yaparak, mültecilere yardım etmek ve yükü paylaşmak önemlidir. Birleşmiş Milletler, uluslararası insani yardım kuruluşları ve diğer ülkelerle iş birliği yaparak daha etkili bir çözüm bulabilirsiniz.


§ Gerçekçi Mülteci Politikaları: Mültecilerin girişini kontrol altında tutmak için gerçekçi ve sürdürülebilir mülteci politikaları oluşturulmalıdır. Bu politikalar, mültecilerin kimlik tespiti, kayıt altına alınması ve ihtiyaçlarının belirlenmesi gibi konuları içermelidir.


§ Sosyal Entegrasyon ve Eğitim: Eğer mültecilerin uzun vadeli olarak kalacakları düşünülüyorsa, sosyal entegrasyon ve eğitim gibi konulara da odaklanılmalıdır. Mültecilere dil eğitimi, meslek edindirme programları ve yerel topluma uyum sağlama destekleri sunulabilir.


§ İletişim ve Diplomasi: Dünya kamuoyunu bilgilendirmek ve durumu anlatmak için etkili iletişim stratejileri geliştirmek önemlidir. Mülteci krizini çözmek için atılan adımları ve çabalara vurgu yaparak, uluslararası tepkileri daha olumlu yönde etkileyebilirsiniz.


§ Sınır Kontrolü ve İnsan Kaçakçılığıyla Mücadele: Mülteci akışını kontrol altına almak için sınır güvenliğini artırmak ve insan kaçakçılığı ile mücadele etmek önemlidir. Bu hem ülke içinde güvenliği sağlamak hem de mültecilerin güvende olmasını sağlamak için gereklidir.


§ Uluslararası Hukuka Uyum: Mültecilerin haklarına saygı göstermek ve uluslararası hukuka uyum sağlamak önemlidir. Mültecilere uluslararası koruma sağlanmalı ve geri göndermeme ilkesine riayet edilmelidir.


§ Mültecilerin Geri Dönüşü: Mültecilerin ülkelerine güvenli bir şekilde geri dönmeleri için gerekli koşulların oluşturulması ve teşvik edilmesi önemlidir. Bu, mültecilerin kendi ülkelerine dönme isteğine ve güvenliğine bağlıdır.

Unutmayın ki mülteci krizleri genellikle karmaşık ve uzun vadeli süreçlerdir. Sadece devlet düzeyinde değil, uluslararası toplumla iş birliği yaparak çözüm aramak önemlidir. Ayrıca, toplumun genel olarak mültecilere karşı olumsuz tutumlarına da çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmek gerekebilir. Mülteci Krizlerine daha insani yaklaşırken Kaçak Göçmenlik konusunda daha sert tutumlar ve kesin deport (ihraç) gereken uygulamalar yapılabilir.

Uygulamalar göstermektedir ki Mültecilik insani, kaçak göçmenlik daha ziyade ticari amaçlıdır.

Bir gün eğer bizler de bir şekilde mülteci durumunda kalırsak sığındığımız ülkeden neler bekleriz. Özellikle de kendimizden önce eş ve çocuklarımız için.


ÖZELLİKLE MÜLTECİ KONUSUNDA YARDIMSEVER VE ULUSLARARASI ÇÖZÜMLER ARAYAN, KAÇAK GÖÇMEN KONUSUNDA FAZLA TAVİZ TANIMAYAN BİR ÜLKE OLMAK ZORUNDAYIZ.



Esen kalın.

Mehmet Asal




Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

bottom of page