top of page

YANLIŞ BİLİNENLERİN DOĞRULARI


SIRA NO : 1

YANLIŞ BİLİNEN : Su küçüğün, söz büyüğün

DOĞRUSU : Sus küçüğün, söz büyüğün

AÇIKLAMASI : İlk cümlede geçen su ile ikinci cümlede geçen söz arasında bir bağ kurulamaz, çünkü saçma bir anlam çıkar ortaya! Ama doğrusunu okuduğumuz zaman tamam deriz.


SIRA NO : 2

YANLIŞ BİLİNEN : Su uyur, düşman uyumaz

DOĞRUSU : Doğrusu: Sü uyur, düşman uyumaz

AÇIKLAMASI : Sü, 'asker' demek. Yani deyimimiz diyor ki, "Asker uyur, düşman uyumaz."


SIRA NO : 3

YANLIŞ BİLİNEN : Güzele bakmak sevaptır

DOĞRUSU : Güzel bakmak sevaptır

AÇIKLAMASI : İslam dini, hatta tüm dinler canlılara “güzel” bakmayı emreder.

SIRA NO : 4

YANLIŞ BİLİNEN : Saatler olsun

DOĞRUSU : Sıhhatler olsun

AÇIKLAMASI : Genelde tıraş olduktan sonra sağlıklı olunması temennisidir

SIRA NO : 5

YANLIŞ BİLİNEN : Sıfırı tüketmek

DOĞRUSU : Zafiri tüketmek

AÇIKLAMASI : Zafir, 'nefes' demektir, yani 'nefesi tüketmekten' bahsediliyor.

SIRA NO : 6

YANLIŞ BİLİNEN : Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz

DOĞRUSU : Ane gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz.

AÇIKLAMASI : Deyimde aslında bahsedilen Ane, Bağdat'ta / Bağdat Yolu üzerindeki bir yar, yani bir uçurum. "Ane gibi uçurum olmaz demek.

SIRA NO : 7

YANLIŞ BİLİNEN : Azimle sıçan mermeri deler

DOĞRUSU : Azimli sıçan mermeri deler

AÇIKLAMASI : En saçma değişime uğramış sözdür. Fareler isterse mermeri delebilir.

SIRA NO : 8

YANLIŞ BİLİNEN : Enikonu

DOĞRUSU : Önü sonu

AÇIKLAMASI : Doğrusu 'önü sonu'. Deyimin kullanılma yeri de 'bir şeyin etraflı şekilde belirtmek' anlamındadır...

SIRA NO : 9

YANLIŞ BİLİNEN :"Göz var nizam var"

DOĞRUSU :"Göz var izan var"

AÇIKLAMASI : İzan: anlayış, anlama yeteneği. Nizam: düzen, kural

SIRA NO : 10

YANLIŞ BİLİNEN : Elinin körü"

DOĞRUSU : Ölünün kûru

AÇIKLAMASI : Kûr: mezar, gömüt

SIRA NO : 11

YANLIŞ BİLİNEN : Aptala malum olurmuş" değil

DOĞRUSU : Abdal'a malum olurmuş

AÇIKLAMASI : Abdal: Ermiş, bilgin. Bilgin kişi hemen sezer.

SIRA NO : 12

YANLIŞ BİLİNEN : Geçti Bolu'nun pazarı, sür eşeği Niğde'ye" değil

DOĞRUSU : Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye

AÇIKLAMASI : Bor, Niğde’nin her hafta pazar kurulan bir İlçesi

SIRA NO : 13

YANLIŞ BİLİNEN : Haydan gelen huya gider" değil

DOĞRUSU : Hayy'dan gelen Hu'ya gider

AÇIKLAMASI : Hayy, Hu: Tanrı’nın İslam dinindeki isimlerinden ikisi

SIRA NO : 14

YANLIŞ BİLİNEN : Kısa kes Aydın havası olsun

DOĞRUSU : Kısa kes Aydın abası olsun

AÇIKLAMASI : Aba bir giysidir ve Aydın efesinin abası kısa ve dizleri açıktır

SIRA NO : 15

YANLIŞ BİLİNEN : Fukaranın düşkünü beyaz giyer kış günü" değil

DOĞRUSU : Zürafanın düşkünü, beyaz giyer kış günü

AÇIKLAMASI : Daha önce iyi bir durumda olan kişi bu konumunu kaybettiğinde uygun olmayan, yersiz davranışlarda bulunur demektir. Ancak buradaki zürafa bizim bildiğimiz hayvan türü zürafa değil zarafetine önem veren kişi anlamındadır

SIRA NO : 16

YANLIŞ BİLİNEN :"Altı kaval, üstü şişhane" değil

DOĞRUSU : Altı kaval, üstü şeşhane

AÇIKLAMASI : Kaval: namlu mermiyi nereye atacağı çok da kestirilemeyen düz bir borudur. Şeşhane: mermiyi atış ekseni etrafında döndürerek çok daha hassas nişan almayı sağlayan altı yivli namludur


SIRA NO : 17

YANLIŞ BİLİNEN : Eşek hoşaftan ne anlar

DOĞRUSU : Eşek hoş laftan ne anlar?

AÇIKLAMASI : Eşek ile hoşafın doğrudan bir ilgisi olmayıp, yanlış bilenler suyunu içer tanesini bırakır diye açıklarlar. Oysa eşek hoşaf verildiğinde tanelerini de yemektedir. Buradaki konu üzüm değil, HOŞ KELAM anlamında, hoş laftır.


SIRA NO : 18

YANLIŞ BİLİNEN :Su içene yılan bile dokunmaz

DOĞRUSU :Su içen yılana bile dokunulmaz

AÇIKLAMASI : Muhtaç ve biçare kişilere dokunulmamalı anlamında


SIRA NO : 19

YANLIŞ BİLİNEN : (Kaba) ağaç dalıyla gürler

DOĞRUSU : (Kaba) ağaç yaprağıyla gürler

AÇIKLAMASI : İnsan önemli işleri akrabası, yakınları, yandaşlarından güç alarak daha kolay yapar.

SIRA NO : 20

YANLIŞ BİLİNEN : Ziyaretin kısası makbuldür

DOĞRUSU : Ziyaretin kısas’ı makbuldür.

AÇIKLAMASI : Yani karşı ziyaret yapılması gerekir


SIRA NO : 21

YANLIŞ BİLİNEN : İnce eleyip sık dokumak

DOĞRUSU : İnci eğirip sık dokumak

AÇIKLAMASI : Eğirmek, yün pamuk gibiİpliklerin iğ ile bükülüp iplik durumuna getirildikten sonra dantelin/giysinin sık şekilde örülmesi anlamındadır


SIRA NO : 22

YANLIŞ BİLİNEN : Burası Muş’tur Yolu yokuştur.

DOĞRUSU : Burası Huş’tur Yolu yokuştur

AÇIKLAMASI : Meşhur Yemen Türküsünde Burası Muş`tur, yolu yokuştur. Sözünün doğrusu, Burası Huş`tur şeklindedir. (Huş, Yemen`in vilayetidir. Yemen neresi, Muş, neresidir Allah aşkına?


SIRA NO : 23

YANLIŞ BİLİNEN : Kelli Felli

DOĞRUSU : Kerli, Ferli

AÇIKLAMASI : Ker: kuvvet Fer: İktidar anlamındadır.


SIRA NO : 24

YANLIŞ BİLİNEN : Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer

DOĞRUSU : Sütten ağzı yanan ayranı üfleyerek içer

AÇIKLAMASI : Ayran ve süt içilen gıdalar olup süt sıcak ve soğuk içilmesine rağmen ayran her zaman soğuk içilir


SIRA NO : 25

YANLIŞ BİLİNEN : Darısı başıma

DOĞRUSU : Darisi başıma

AÇIKLAMASI : Darisi (ilacı) başıma. Saçı dökülenler için söylenmiş söz.


SIRA NO : 26

YANLIŞ BİLİNEN : Eski camlar bardak oldu

DOĞRUSU : Eski Çamlar bardak oldu.

AÇIKLAMASI : Eski çam ağaçları oyulup tahta bardak yapılırmış Deyim oradan geliyor. Zaten camın eskisi diye bir tabir olmaz. Beydağlarında konuşlanmış, ormancılıkla ilgilenen Yörükler yaşını başını almış çamları keser kereste yapıp, arta kalan materyalden bardak kap kacak gibi şeyler yaparlar.



BAZI DEYİMLER :


DEYİM :‘TABAKANEYE BOK YETİŞTİRMEK’

AÇIKLAMASI : Eski deri atölyelerinde derinin işlendiği, yani tabaklanıp kullanıma hazır hale getirildiği yerlere tabakhane denir. Henüz tabakama işlemi kimyasallarla yapılmadığı dönemlerde derileri tabaklamak için köpek pisliği kullanılırdı. Bunun sebebi ise; köpek pisliğinde bulunan ve tabaklama reaksiyonlarının gerçekleşmesi için gereken enzimlerdir. Ve tabi ki bu enzimlerin faaliyet gösterebilmeleri için malzemenin çok acil olarak tabakhaneye yetişmesi gerekir.

DEYİM :‘ İKİ DİRHEM BİR ÇEKİRDEK’

AÇIKLAMASI : Giyim kuşamına özen göstermiş şık kıyafetleriyle dikkat çeken insanlar hakkında ”iki dirhem bir çekirdek” sözü kullanılır. Bu yakıştırma ağırlık ölçüsü olarak okkanın kullanıldığı eski devirlerden kalmadır. Belki biliyorsunuz; bir okka bugünkü ölçülerle 1283 gram tutar. Okkanın dört yüzde birine dirhem adı verilir (Şimdiki gram ile aynı birim olduğunu sanarak gram diyecek yerde dirhem denilmesi hatalıdır.) Dirhem daha ziyade hassas teraziler için kullanılan bir ölçüdür. Ancak sarraflar dirhemden daha hassas ölçümler için bir ağırlık birimi daha kullanırlar. Buna çekirdek (keçiboynuzu çekirdeği) denir ki toplam 5 santigram karşılığıdır. Eski devirlerin en kıymetli parası olan bir Osmanlı altını toplam iki dirhem bir çekirdek ağırlığa sahiptir. Bu durumda süslenmiş kimselere iki dirhem bir çekirdek yakıştırmasında bulunanlar mecaz yoluyla onlara altın demiş olurlar ki bizce pek zarif bir nüktedir.

DEYİM :‘ PABUCU DAMA ATILMAK’

AÇIKLAMASI : Osmanlı döneminde esnaf ve sanatkârların bağlı bulunduğu teşkilat, ticaretin yanında sosyal hayatı da düzene sokuyordu. Kusurlu işin önüne geçmek için de ilginç bir önlem alınmıştı. Tamir ettirdiniz ayakkabı kusurlu çıktı diyelim. Böyle durumlarda heyet şikâyeti ve sanatkârı dinliyor. Eğer şikâyet eden gerçekten haklıysa, o ayakkabıların bedeli şikâyetçiye ödeniyordu. Ayakkabılar da ibret-i âlem olsun diye ayakkabıyı imal edenin çatısına atılıyordu. Böylece pabuçları dama atılan ayakkabıcı maddi kazançtan da oluyor ve gerçekten pabucu dama atılmış oluyordu.

DEYİM :‘ AĞZINA TÜKÜRMEK’

AÇIKLAMASI : Vaktiyle, saçma sapan şiirler yazan bir şair, Molla Camii’nin meclisinde, -Üstat, demiş, dün gece rüyamda şiirler yazıyordum ki Hızır Aleyhi selamı gördüm. Mübarek ağzının tükürüğünden bir parça benim ağzıma tühledi. Molla Camii, adamın şiirlerinde keramet sezilmesi için böyle söylediğini ve yalancı şöhret peşinde koştuğunu anlayıp cevabı yapıştırmış: - Be ahmak, öyle değil. Bence Hızır Aleyhi selam bu şiirleri senin yazdığını görünce yüzüne tükürmek istemiş, ama o sırada ağzın açık olduğundan, tükürük ağzına girmiş!


DEYİM :‘ TEŞBİHTE HATA OLMAZ’

AÇIKLAMASI : TDK: "yeri geldiği zaman çirkin, kaba bir benzetme ile anlatıma daha etkili bir hava verilmesi, saygısızca bir davranış değildir, kimse bundan alınmamalıdır" anlamında kullanılan bir söz. Doğrusu: ''Teşbih hata kaldırmayan bir durum olup, benzetme yapılırken hata yapılmaması gerektiği anlamını taşır.'' Kaynak: Aksoy, Ömer Asım (1995). Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü 2 Deyimler Sözlüğü. İstanbul: İnkılâp Kitabevi

Velhasıl kelam, toplum içinde çeşitli sebeplerden dolayı derin anlamları olan ve günlük hayatta kültürümüzü arttıran bu güzelim söz ve deyimler değişime uğramış ve anlamlarını yitirmişler. Bize düşen ise, bu mirası doğru kullanmak ve gelecek nesillere aktarmak. Unutulmamalı ki, dil ve iletişim bir ülkeyi, bir toplumu ayakta tutan en önemli öğelerin başında geliyor.


DEYİM :‘ AVA GİDEN AVLANIR'

AÇIKLAMASI : Burada anlatılmak istenen ava giden kişin av olabileceği değil. Atasözünde tembellikten kaçınılmayı öğütlemekte ve sadece ava giden kişilerin avlanabileceği vurgulanıyor. Yani sadece ava gidenler avlanabilir, evde oturup yatanlar değil.

DEYİM : 'YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR YANAR'

AÇIKLAMASI : Bu söz insanlar tarafından yalancının yalanı en kısa sürede anlaşılır diye yorumlanıyor. Bu yorum doğru olmakla birlikte eksik ve hatta yanlıştır. Zira bu sözün ortaya çıkışı şöyle imiş: eskiden yatsıyı kılmadan yatan bazı kişiler dışardan bakanlar yatsıyı kılıyor sansınlar diye yatmadan önce yatsının sonuna kadar yanacak bir mum yakarlarmış. Sözün aslı da budur.

DEYİM : 'ASLAN YATTIĞI YERDEN BELLİDİR.'

AÇIKLAMASI : Çoğu kişi bu sözü yatağın temizlenmesi anlamında algılar ama aslan yattığı yeri temizler mi ki temizlik için aslan örnek gösteriliyor. Hâlbuki sözün asıl anlamı 'Bir aslanın aslan olduğunu belli etmesi için ayağa kalkıp kükremesine bile gerek yoktur yattığı yerde bile o aslandır.' şeklindedir.

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

© 2023 by TheHours. Proudly created with Wix.com

bottom of page