Enerji Sorunu ve Donanmamız..
- mehmetasal
- 2 May 2022
- 4 dakikada okunur
YAZAN: Mehmet ASAL Dz. Yzb.
Bu makale 1982 yılında kaleme alınmıştır.

Ülkemizin içinde bulunduğu döviz dar boğazı nedeniyle, alınan tüm ihracatı arttırıcı önlemlere rağmen halen döviz girdilerimiz, akaryakıt ihtiyacımızı bile karşılamaya yetmemektedir.
Dünya ve bölgemizde ENERJİ bunalımının ulaştığı boyutlar ve her geçen gün büyüyerek artan enerji ihtiyacı, petrol üreten ülkelerin almakta olduğu zam kararları ile daha da karşılanması güç hale gelmektedir.
Bu gerçek; petrol ve diğer enerji kaynaklarımızı (odun, kömür, elektrik, gaz vb., gibi) tüketirken hesaplı davranarak israf edilmemesine özen göstermemiz ve ayrıca bu yolla ülkemizin ekonomisinin ihtiyacı olan dövizin tasarruf edilmesine yardımcı olmamız gerektiğini göstermektedir. Ama nasıl?
Son aylarda gerek basında gerekse radyo ve televizyonda enerji tasarrufu ile ilgili günlük yaşantıda uygulanabilecek tedbirler sıkça yayınlanmakta ve yararlı olmaktadır. Aynı uygulamanın, Silahlı Kuvvetlerimiz için de başlatılarak programlı bir şekilde sürdürülmesi gereklidir. Unutmamak gerekir ki, enerji tüketiminde büyük payı olan Silahlı Kuvvetlerimizin hiçbir unsuru ve özellikle DONANMA’mız, akaryakıt temin edemeden görevlerini yerine getiremez,
Gelecekteki bir harpte, lojistik yönden en büyük sıkıntıyı akaryakıtın yaratacağı şüphesizdir.
O halde DONANMA olarak şimdiden enerji tüketimi konusunda neler yapabileceğimizi ve yapmamız gerektiğini hatırda tutmamızda yarar vardır.
Enerji tasarrufu sağlamada ilk ve en Önemli aşama personelde tasarruf bilincinin oluşmasını sağlamaktır. Bu maksatla;
Türkiye’nin ekonomik sorunları,
Döviz girdilerinin arttırılması için yapılan çalışmalar,
Enerji tüketimine ödenen döviz miktarı ve bunun ithalatımızdaki yeri,
Donanmamızın bu tüketimdeki rolü,
Gelecekteki bir harpte enerjiye duyulacak ihtiyaç,
Alınabilecek önlemler ve sağlayacağı yararlar ile bu konuda seçilecek bir deneme birliğinden elde edilen netice,
Konularında tüm personel bilinçlendirilmeli, Enerji Tasarrufu konusunda her askere düşen görev hakkında birlik ve gemi komutanları tarafından konferanslar, dersler, seminer ve paneller düzenlenerek personel eğitilmeli, konu bir yarışma şekline sokulmalı, iş yerlerine tasarruf tedbirlerini gösteren ve göze hoş görünen pankartlar asılmalıdır.
Yapmış olduğun incelemeye göre; bir muhrip liman durumunda günde ortalama 7,5 ton, bir hücumbot 0,6 ton akaryakıt tüketmektedir. Seyir durumunda bu sarfiyat, yapılan süratlere göre muhripler için günde 17 ton ile 115 ton arasında, hücumbotlar için 10,5 ton ile 24 ton arasında değişmektedir.
GÖLCÜK’teki tüm gemilerin POYRAZ rıhtımında sitim ve elektrik alabildiğini ve üs imkânlarının bazı aksamalara rağmen buna yeterli olduğunu düşünürsek, gemilerin Ana Üs te bulundukları sürece rıhtıma kıçtan kara/aborda olmalarının ne denli enerji tasarrufu sağladığı kolaylıkla görülebilir. Buna rağmen; bazı ihmalkarlıklar, özellikle denetleme öncelerinde gemilerin nete kalması maksadıyla alargada kalmak, tazeleme eğitimleri süresince bazı gemi komutanlarının her gün eğitim sonu kıçtan kara olup ertesi gün tekrar alargaya çıkmayı bir külfet sayarak bundan kaçınmaları, çekici vasıta taleplerindeki gecikmeler ve benzer çeşitli etkenler bir muhrip için saatte ortalama, 0,312 ton akaryakıt israfına sebep olmaktadır.
1 gün için 7,5 ton olan bu miktar, şu anki akaryakıt Fiatlarıyla yaklaşık 300.000 TL. tutmaktadır.
Bu da göstermektedir ki, her fırsatta sahil enerji imkanlarından faydalanılması büyük bir enerji ve döviz tasarrufu sağlar. Yine ister tatbikat olsun ister özel bir görev, intikallere rastlayan geçişin iktisadi süratle ilerlenecek şekilde programlanması, akaryakıt kullanımında, yukarıda açıklanan liman durumundakinden çok daha fazla tasarruf sağlayacaktır.
Bunlar yalnızca akaryakıt tasarrufu konusunda verilmiş birkaç örnek idi. Bir de gemilerimiz ve kıyı birliklerimizde enerji tasarrufu konusunda önemli yer tutabilecek elektrik kullanımı konusu vardır.
Elektrik enerjisinin kullanımı yönünden alınabilecek önlemleri sadece enerji tasarrufu olarak değil, cihazların ömrü ve ampullerin kullanılma saati olarak ta düşünmek gerekir.
Bundan kısa bir süre öncesine kadar 110 voltluk ampul temininde karşılaşılan zorluklar hala hatırlardadır. Buna rağmen, itiraf etmek gerekir ki, bugün gemilerimizde hiç gerekli olmadığı halde günün 24 saati yanan ampullerimiz vardır.
Geceleri geminin pek çok bürosu kilitlenip emniyete alındığı halde Işıkları kapatılmamaktadır. Muhrip tipi bir gemide 800 kadar aydınlatma ampulü vardır, (Floresansa geçen, gemiler hariç) Bunlardan 300 ünün gereksiz yandığını varsaysak ki, eğer incelenecek olursa rakam bunun da üstüne çıkabilir, ortalama 50 Watt /Saatten saatte 15 KW ve günde 360 KW enerji boşuna israf edilmektedir. Buna ilave olarak 300 ampul de ömrünü gereksiz yere doldurmaktadır.
Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. Gemilerin büfe, çamaşırhane, aşhane gibi iş ocaklarının bulunduğu yerlerdeki elektrik aletlerin programsız ve keyfi kullanımı, elektronik cihazların zamanından çok önce açılıp görevi bittiği halde kapatılmaması, kazanların vaktinden önce fayrap edilip devreden geç çıkılması, sahil tesislerinde ısıtıcıların gereğinden fazla hararetle yakılması, yanmanın kontrol edilmemesi vb. gibi.

Görülmektedir ki, hiç de zor olmayan basit önlem ve tedbirlerle, kendimiz için herhangi bir kısıtlama getirmeden enerji tasarrufuna önemli katkıda bulunabiliriz. Bu maksatla, Deniz Kuvvetlerimizin yüzer ve uçar birliklerinde alınması gerekli enerji tasarruf tedbirlerini şöylece sıralayabiliriz;
Gemiler iskele ve sahile aborda/kıçtan kara olmak suretiyle elektrik, stim ve su ihtiyaçlarını mümkün olan her yerde sahil tesislerinden karşılamalıdır.
Bu imkânların olmadığı yerlerde, gemiler sırasıyla birbirlerini desteklemek suretiyle bu ihtiyaçlarını karşılamalıdır.
Makinalar/Kazanlar mümkün olan en geç zamanda devreye alınarak görev sonunda ilk fırsatta devreden çıkarılıp yardımcılara ve mümkünse yukarıdaki 1 ve 2.nci maddelerdeki duruma geçilmelidir.
Elektronik ve elektrikli cihazların kullanımında ihtiyaca yeterli asgari miktarlar esas alınarak bu hususun devamlılığı sağlanmalı, gerekmedikçe cihazlar devrede bırakılmamalıdır.
Zaruret bulunmadıkça tüm intikal seyirleri “iktisadi sürat”le icra edilmeli, intikal ettirilecek birliklerin teşekkülünde iktisadi süratlerin uyumu dikkate alınmalıdır.
İntikal için gereken sarfiyatı asgari seviyeye indirebilmek masadıyla, uzun intikal gerektiren özel görevlerin periyodları azaltılarak, görev süreleri arttırılmalıdır.
Tüm İntikal seyirleri esnasında en kısa mesafeyi sağlayan seyir rotaları kullanılmalıdır.
Bir kısım tatbikat ve eğitimlerin simülasyon cihazları ve modelleri kullanılarak eğitim merkezlerinde icra edilmesine öncelik verilmelidir.
Eğitim atış ve tatbikatlar mümkün olduğunca bağlama limanlarına en yakın sahalardan başlamak üzere planlanmalıdır.
Akaryakıtın yanmadan önce, yanma verimini arttırıcı uygun sıcaklığa geldiği görülmelidir.
Dumansız yanma (uygun hava ve yakıt karışımı) oluşumuna özen gösterilmelidir.
Yakıtların birbirine karışmamasına, özellikle sık sık görülen deniz suyu karışımına mâni olucu tedbirler alınmalıdır.
Stimli gemiler için süperhiterlerin her fırsatta devreye alınması birlik/gemi komutanlarınca düşünülmelidir.
“Daha az enerji tüketip daha fazla ışık sağladığı için” mümkün olan her yerde flüoresans ampul kullanılmalı, gereksiz yere ampul yakılmamalıdır.
Ana hatlarıyla açıklanan bu tedbirler ile akla gelebilecek diğer tedbirlerin de uygulanmasıyla DONANMA’mız; sulhta yurt ekonomimize bulunacağı katkının yanı sıra bir harp durumunda da mevcut kıt kaynakların en ekonomik şekilde kullanılması alışkanlığı ile lojistik sorunlardan daha az etkilenecektir.
Comentários